İlk önce tek başınıza olun bir kere.
Loş bir ortam bulup sinin bir köşeye.
Hayalinizdeki;
Kırmızı kadife perdeli sahneyi rahat göreceğiniz en güzel koltuğa kurulun.
Ve başlayın. Sahnelerin seyrine.
Tüm benliğiniz ile, tüm yok oluşlara,
yeniden doğuşlara, var oluşlara vurun kendinizi.
Bir süre sonra sizde çıkın sahneye.
Karışın oyuncuların arasına.
Titreyin kelimelerin dansıyla.
Yaşanmışlıklar sarsın her bir yanınızı ağır ağır.
Ve gönül yollarınız masum insanların ayak izleri ile lekelensin.
Yada durun!..
Unutun tüm yazdıklarımı.
Siz yazdıklarıma anlam yüklemek için, Yazmak için benim gibi,
sadece kitaba el verin.
Bu unutulmayacak kadar dokunaklı bir hikaye.
Bu var olmaktan ziyade yok olmayı anlatan bir hikaye.
Bu yok olmayı anlatmanın da ötesinde.
Bu YARIM YÜZLÜ ADAM'ın hikayesi.
Bu YARIM YÜZLÜ ADAM'ın sahnesi.
Bu onun gibi yaşayamayanların hikayesi.
Bu özgürlüğün hikayesi!
YARIM YÜZLÜ ADAM'ın yazarına buradan ulaşabilirsiniz;
Keyifli okumalar!..
:))
YanıtlaSilelimdekiler bitince belki alaırım :)
ama ben aşk romanlarını seviyorum :)
Bu bir aşk romanı. Yani şöyle ne istersen öyle oluyor.
SilOkuyunca anlarsın ;)
bende aşk romanlarına ayrı bir sempati duyarım.sanırım bu romanda ilgi çekici. paylaşımınız için teşekkürler..)
YanıtlaSilAslında anlatılan bir aşk hikayesi. Hatta Aşk'ın ta kendisi :)
Sil