22 Ekim 2014 Çarşamba

Beyaz Gardenya-Belinda Alexandra (Bir solukta)


Huzurlu günler :)

Benim minik prensesi bilenler var birde sizler bilin istedim.
Hanımefendi tam bir anne delisi. Hep anneyle gezsin, anneyi ısırsın, anneyle uyusun filan.
Prematüre doğumlarda anneye düşkünlük daha çok oluyormuş sanırım bununda etkisi var.

Durum böyle olunca gece uykumuza yatakta geçemiyoruz.
Anne koynu ne güne duruyor.
:)

Ehh ne yapayım bende ortama uyum sağlıyorum.
Prenses kucakta kitap elde gecelere başlıyorum.




Beyaz Gardenya-Belinda Alexandra

"Anya, sen beyaz bir gardenyasın. Çok güzel ve saf..."
Büyüleyici bir öykü...

Rus devriminin ardından Beyaz Rus aileleri için bir sığınak yeri haline gelen Çin'in Harbin Bölgesi...

Eşini kaybettikten sonra kızı ile birlikte kendi küçük dünyasını kuran Alina...

Ve annesinin vermek zorunda kaldığı bir karar sonucu hayatı tamamen değişecek olan Anya...

İkinci Dünya Savaşı sonlarında patlak veren Japonya-Çin Savaşı'nın ortasında kalan anne-kız için artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır... Birçok karakterin eşliğinde, Şanghay'dan Rusya'ya, Pasifik Okyanusu ortasındaki ıssız bir adadan Avustralya'ya uzanan, zengin olay ve tarih örgüsüyle ilgi uyandıran bu kitap; aşk, özlem ve bağışlamak üzerine kurulu bir masal gibi...

Beyaz Gardenya, yeni bir efsanenin doğuşunu müjdeliyor!

"Tek kelimeyle büyüleyici!"
-Daily Telegraph-

"Tutkulu ve çok etkileyici bir aile hikâyesi..."
-Australian Women's Weekly-

"Kesinlikle elinizden bırakamayacaksınız!"
-NW-

"Belinda Alexandra, anneler ve kızları arasında ömür boyu varlığını koruyan o bağı, öylesine güçlü anlatmış ki..."
-Paullina Simons-




Kitabın arka kapağında yazanlar ilgi çekmeye yetmiş olsa da asıl okuyunca anladım ne kadar güçlü bir roman olduğunu. Büyüleyici, Tutkulu, Etkileyici hepsi okurken anlamsız kalıyor.

Okuduğum 
en iyi
en sıkı
en başarılı rus romanı.

Kitabın baş karakteri Anya ile yaşıyor, nefes alıyor, düşünüyorsunuz.
Oradan oraya sürüklenmesine rağmen kuşanmış olduğu güçlü zırhı karşısında güçleniyor,
Hüzünleri ile hüzünlenip, ağlıyorsunuz.

Yakın bir dostunuza diler gibi tüm güzel dileklerinizi bu zarif, güzel, güçlü Anya için diliyorsunuz.
Kitabı bitirirken 'Başardık' diyor ve bir hayal kahramanına nasıl bu kadar bağlanmış olabileceğiniz karşısında şaşırıyorsunuz.

İnanın bu kitap hakkında daha çok şey yazabilirim ama diğer okuyuculara da duygu bırakmak istiyorum.


Bir kitabı daha bitirmiş olmanın huzuru ama Anya'dan ayrıldığım için beni saran hüzünlerimi de alıp usulca çekiliyorum.



Diğer Kitap Yorumlarım İçin;







16 Ekim 2014 Perşembe

Balkon ve sefası ♥


Merhaba :) Huzurlu geceler.

Yaz başı balkonumu yeniden dekore ettim.
Balkonda oturmaktan, kitap okumaktan, dostlarımı orada ağırlamaktan, gece sohbetleri yapıp nargile içmekten keyif alan biri olarak daha fazla sandalye tepesinde tünemeye dayanamadım.

Evimde 2 adet balkonum var.
Birisi kısa ve geniş diğeri uzun ve dar.
Biz mutfak ve salon kapısı bulunan uzun ve dar balkonu kullanmayı tercih ediyoruz.
Diğer balkon hem camekansız hemde yatak odasında olduğu için girip çıkmaya uygun değil.

Yeni dekor öncesi son akşam yemeğimiz ise İtalyan'ların baş tacı Türk mutfağının ise geçiştirme yemeği Spagetti.

Artık beni iyi tanıdığınız için mutfağa pek girmeyen girince de hafif yemekler sağlıklı besinler tercih eden biri olduğumu biliyorsunuz.
(Bu aralar deli gibi yeni tarifler deniyorum o ayrı tabi)
:D



Bir akşam üstü klasiği olarak bende spagetti tercih edip yine pratik yemek yapma ünümü zedelemedim.
:D




Evde bulunan kırmızı, yeşil biberleri wok tavasında az yağ ile soteleyip ocaktan indirmeye yakın bir kaç parça sucuk ile tatlandırdım.

Kendi yaptığım vişne suyumla çok güzel gitti.
Ortaya da kavun.
Eh daha ne olsun....


Sevgiyle...


14 Ekim 2014 Salı

Senenin ikinci tatili AVŞA ADAsı


Smile is better!..



Senenin ilk tatilini de bir başka postta paylaşayım olur mu?

Eylül'ün ilk haftası Avşa'ya gittik. Aslında geçen yıldan planlamıştık ama ağustos ayında saroz körfezindeki Karaincirli'ye gidince Avşa planlarını iptal etmiştik.

Baktık doymadık tatile ehh hadi gidelim o zaman dedik.
Ve Hoppp Avşa'ya koşuverdik...

 

İstanbul'dan çıkmadan son durağımız Yenikapı İdo Tadında Anadolu kahvaltı evinde karnımızı doyurup yolculuğumuza başladık.

İşte gitmek isteyip cesaret edemeyenler yada tatil için fikir arayanlara instagramdan paylaştığım anlık fotoğraflar ile yardımcı olayım
;)



Avsa adasindan geceler cok eglenceli. Burada insanlar sabaha kadar uyumuyor. Iskele meydani tatilciler icin kafeler, barlar, kumpirciler, wafflecilar, hediyelik esyala tezgahlari ile dolu. O yuzden eglence bol. Durum boyle olunca oglene kadar uyuyacagiz galiba





Geceyi sabahla birlestirdik artik uyku vakti! 




Efendim sonunda #avsa halki uyandi. Ilk once koylarda denize girip, sonra iskelede aksam yemegine duracaklar. Sonra uzun bir sahil mekanlarinda gezme zamani. Hadi kactim ben bir iki dalip cikayim





#avsa halki sabaha kadar uyumuyor da oglene kadar uyuyor dedim ya. Ama ben tatilciyim 4 saatlik uykuyla cok guzel yasarim iste ada halki uyanmadan bisikletle tura baslayayim 



Adada yagmur var ve bir akdenizli olarak yagmur yagarken saskin bakislar altinda denize girdik Tum ada halki huzurlu ve mutlu




#avsa adasindan firinlar cok guzel. Giriste elinize bir poset veriyorlar ve raflardan istediklerinizi dolduruyorsunuz aman diyim ac karnina gitmeyin poset poset cikarsiniz