30 Ağustos 2013 Cuma

Kız Kıza ;)

Pek sevgili blog dostlarım hepinize kocaman bir
MERHABA!

Yine bir masa ile karşınızdayım.
Kahvaltı yada öğle vaktine giriş çayı gibi düşünebilirsiniz!
Çünkü saat 11:30-12 gibiydi.
Bu seferki masa dünkü son dakika misafirlerime hazırlandı.
O yüzden pek çeşit yok.
Bu gibi durumda yapılacak en güzel şey masayı düzenli tutmak
;)


Kısır ve Gözleme gibi bir aperatif hazırladım.
Peynir, Zeytin ve fırında kalan son atıştırmalıkları kapmış olmanın gururu ile güzel vakit geçirdik arkadaşlarımla.



İnsanı arada rahatlatan bu gibi durumlar gerçekten gününüzün, haftanızın güzel geçmesini sağlıyor.
Size de dostlarınızla güzel günler geçirmenizi,
Ve tüm haftanızın iyi sağlıklı geçmesi için şans diliyorum
:)




27 Ağustos 2013 Salı

Astıma nasıl tanı konur?

Geçmişinde Alerjisi tavan yaptığı için 3 yıl aşı kullanmış ve Astım başlangıcı hastalığından teğet geçmiş biri olarak bu makaleyi paylaşmayı kendime görev biliyor itina ile okumanızı tavsiye ediyorum :)

Merak ettiğiniz diğer tüm sağlık rehberleri için;

Astım, ciddi bir akciğer hastalığıdır. Genel olarak belirli ataklarla kendini gösterir ve de uzun süreli şikayet edilen kronik bir hastalıktır. Hatta astım bazı durumlarda, teşhis ya da tedavi edilmediğinde, ya da kontrol altına alınmadığında ölümcül olabilir. Allerjik olarak oluşma ihtimali de son derece yüksektir.


Allerji, pekçok bireyin temas ettiğinde sorun yaşamadığı bir maddeye karşı geliştirilen anormal duyarlılıktır. Bazı bireyler çeşitli maddelerin kokularından ya da dokularından rahatsız olabilir ve solunum güçlüğü çekebilirler. Allerji çoğu zaman aile bireyleri arasında genetik olarak ortaya çıkabileceği gibi, dış etmenlere bağlı da görülebilir. Ebeveynlerden biri allerjikse çocukta allerji görülme oranı yüzde 25'tir. Eğer iki ebeveyn de allerjik ise çocuğun da allerjik olma ihtimali yüzde 50'dir. Ancak ailesinde hiç allerji ya da astım olmayan çocuklarda da astım görülebilmektedir.
Astımın gelişim süreci şu şekilde ilerlemektedir; öncelikle hastanın solunum yolu şişer, ardından hasta nefes alırken akciğerlere dolan havanın dışarıya çıkamaması nedeniyle solunum zorluğu yaşar. Ya da o sırada nefes verilmiş ise, hasta hiçbir şekilde nefes alıp veremez. Bu şekilde gelen astım krizleri uzun sürerse, ya da zorlayıcılık düzeyi artarsa ölümcül olabilirler.


Astım ciddiyet arz eden bir hastalık olduğundan tanı, teşhis ve tedavi süreci önemlidir. Astım tanısı, hastanın tıbbi hikayesi dinlendikten, muayene bulguları değerlendirildikten, labaratuvar tetkikleri gözden geçirildikten ve solunum testleri uygulandıktan sonra konur. Astım tanısı koyarken, önemli süreçleden biri şikayetlerin değerlendirilmesidir.
Astım hastalarının birincil şikayetlerinden biri öksürüktür. Hatta bazen öksürük, astımın tek belirtisi olabilir. Ancak önemli olan bu kuru ve balgamlı öksürüğün astımın mı yoksa başka bir hastalığın mıu belirtisi olduğunun ayrımının yapılmasıdır. Balgamlı öksürük eğer hırıltılı solunum ile birleşiyorsa, bu durum astım ihtimalini kuvvetlendirir. Hırıltılı solunum ve nefes alıp verirken zorluk yaşamak, genel anlamda astımın en önemli belirtilerindendir. Bu belirtliler nefes darlığı ile de birleşiyorsa, ardından hastada bazı labaratuvar testleri uygulanır. Aslında astımı teşhis eden bir kan testi mevcut değildir. Ancak bazı kan testleri astımın diğer bazı hastalıklardan ayırt edilmesini sağlayan bazı bulgular sunar. Alerji testleri de uygulandıktan sonra tüm bulgular bir arada incelenir ve hastalığın astım olup olmadığına karar verilir. Astım tanısı koyulduktan sonra doktorlarca uygun görülen tedavi uygulanmaya başlanır. Astım hastalığı sürecinde en önemli aşama tanının konması olarak kabul edilmektedir.


Doktor TV

23 Ağustos 2013 Cuma

Geleneksel İftar Masası! :))

Ramazandan bir  İftar masası :)
Gelen davetlilerim bir merak beklediği için dur bir paylaşayım dedim :)

Biraz kalabalık bir gruptuk her yıl gelenekselleşmiş bir yemektir bu.
Ramazanın başından bellidir, hangi gün kime gidileceği.
Eh durum öyle olunca biraz özenilir :))

İşte benim masam...



 Bir İftariyelik tabağı yanına sigara böreği iliştirdim.
Ramazan öncesi arkadaşımla toplanıp toplanıp misafirlerimize sardığımız yaprak sarması.
Yeşil salata ve yoğurtlu mor lahana salatası ile masanın ortasını doldurdum.



Siyah, gri, kırmızı bir masa hazırladım.
Peçeteler itina ile katlandı :)

Ana menümde ise;
Yoğurt aşı
Pirinç pilavı,
Kremalı cipsli tavuk,
Fırın kızartması adı verdiğim hafif lezzet de vardı.
Fırında yaptığınız halde tadanların kızartma sandığı bu sebze harmanı lezzeti 
şiddetle tavsiye ediyorum.
Sadece üzerine gezdirdiğiniz yağla pişmesine rağmen
kızartma isteğimizi tatmin edecek kadar lezzetli oluyor
:)

Rum tatlısı ve Ekler yaptım tatlı olarak.
Koşturma anında yemeklerimin fotosunu çekememiş olsam da tatlılarımın tarifini en kısa zamanda yazacağım sizlere :))

Sevgiyle...



20 Ağustos 2013 Salı

PEMBE PAZAR :) başlığı ile :)

Mahallemizin Sakinleri bu hafta P harfinde geziyorlardı.
Ve bana da konuk oldular :)
Hoş gelmişler, Sefa getirmişler :))


Tatlı postun linki burada; Mahallemizin Sakinleri

Sevgilerimle...

16 Ağustos 2013 Cuma

Hem İş, Hem Keyif, Hem de Huzur!..

 Ramazan'da açlık halsizlik,
Bayram'da gezme tozma derken temizlik işini iyice askıya almıştım.

Bayram'ın bitmesiyle hızla giriştim  işlere.
Dip köşe derler yaa. Hah işte o gibi bir durum.
Camlar, halılar, perdeler derken ev kalk gidelim durumundan biraz hallice
:)

Son iki ayımı da pek mutlu geçirdiğim söylenemez ya neyse...
Artık attım herbişeyi. Yazdım ya ben varım sadece.
İşte böyle ;)

Çok bitmemek adına işleri 4 gibi bıraktım.
Bir kaçamak ile arkadaşla çay molası verdim en yakındaki kafede.
Hem dinlendim hem bişiler atıştırdım.
Ertesi güne enerji depolamak lazım değil mi?
:D


İkinci gün ise bir başka kaçamak yaptım ;)
Bu sefer bel ağrısından ölmeme ramak kaldığı için yere yayıldık.
Biraz elimizde yapılması gereken işleri yaptık, biraz kafa dağıttık.


Bizim kızlar "havalar bozmadan" adıyla bir sürü etkinlik yapıyor bu ara.
Ben malum "Temizlik bitsin artık" modundayım.
Kaçamak yaparak katılıyorum aralarına.
Çayı kaptığım gibi koşu verdim yanlarına bir ikindi vakti.
Hem yedik hem oynadık :P


Öhöm öhöm
Okeyde iyiymişim de haberim yokmuş.
Ben sanırdım sadece Tavlada iyiyim :P

Baktım ortam serin, muhabbet iyi biraz daha takılıp bir kaç el okey döndürdük


Arada birde ekmek makinesine yeni ekmekler attım :)
Yemesem de yapması keyifli. 
Bende yapıp yapıp dağıtıyorum.
Bebelere, arkadaşlara filan :))


Eh akşamları boş durmak olmaz.
Arkadaş bebesine sipariş üzerine patik örüyorum.
Kızımız sosyeteye tanıtılma partisinde giyecek.
Pembe tül elbisesinin altına :D
Hımm birde o var tabi bebek mevlüd hazırlığı.
Onuda atlatıcağız İnşallah 
Teyze olarak çok iş düşüyor çoookkk
:D


Temizlik biter bitmez tam gaz buradayım.
Sevgiler efenim...








14 Ağustos 2013 Çarşamba

Ne giydim!

 Pek sevgili blog dostlarım.
Neşeniz keyfiniz yerindedir umarım ;)
Geçmiş bayramınızı da kutlarım. 

Ramazandı bayramdı derken çok ihmal ettim buraları çoook!
Takip ettiğim bloglarımı hep okudum ama sıkı bir yorumcu olarak yazamadım ne yazık ki

Neyse ama artık buradayım :)
Tam gaz devam hayata :)

Bu sefer bir ne giydim postu yaptım nacizane.
Çünkü bayram elbisem kendi üretimim :P
Bayramın ilk günü...

Takipçilerim Gelincik aşkımı bilir...
Gelincikli bu kumaşı görünce aşık oldum ve hemen bir kaç metre aldım.
Görmüş olduğunuz gibi pratik çok uğraştırmayan sıfır kol beli büzgülü bir elbise :)
Asıl sorunu arife günü kol ve yaka kenarını kıvırırken makinemin iğnesinin kırılması.
:D
Koştur koştur her zaman zevkle gittiğim terzide aldım soluğu.
Şükür ki yetiştirdi gecede gidip aldım.

Normalde hiç giymem ve dolabımda bulundurmam ama bu yıl bir sandalet, bir babet aşkı sardı ki beni sormayın gitsin :)
Buna da ben aşık oldum ayakkabı dolabım söylendi durdu.
'Daha nereme sığdırayım bunca ayakkabıyı' dedi ama tınmadım.

Üzerime dantel küçük bir bolero aldığım için takıda çok abartmadım sadece küpe kullandım.
20 yaşına kadar hep siyah giyen biri olarak bu yıl birde renk takıntım eklendi dolabıma 

Bayramın ikinci günü ise dolabımda bulunan lacivert elbisemi giyindim.
Yine aynı beyaz kemeri kullandım.
Biraz takı ve papatyalı bir fular.
Oda hareket amacı ile.

Yine topuk :)
Olmazsa olmazım...
Sarı düğmelere uygun saat ve leopar başı bulunan küpelerim


Bayramlar değişmiyor aslında.
Büyüdükçe hevesimiz geçiyor.
Yine bayram gibi gelmedi bana.
Giyinip süslenip bir kaç büyüğün elini öptük sadece
:)


Ramazanım ve Bayramım çok iyi geçmedi.
Hatta şu günlerim bile...

Ama artık kendim olmayı seçiyorum.
Umursamıyorum, takmıyorum.
Hayatım, evim, işim, eşim, arkadaşlarım ve ben.
:))

"Neden diğer insanlarla aynı fikirde olmak zorundayım ki!
Pembe Deniz"









2 Ağustos 2013 Cuma

Kendime Not!

Yağmurlu serin bir Ağustos gününden hepinize kocaman bir MERHABA!
Ramazan halsizliği, İftar koşturması derken mübarek ayıda sağ salim bitirmek üzereyiz.

Yemek, Masa ve gece yenilen abur cubur fotoları koymamaya özen gösteriyorum.
:))
Malum kimsenin canı kalsın istemem.
O yüzden böyle her telden duygusal bir post ;)


Kocaman olmasa da küçük bir hediye ile mutlu oluruz kimi zaman.

Küçük aksesuarlar ile güzelleşen evimizi özleriz bazen...


Dostlarla içilen kahvelerin hatırını ararız arada bir...


Masumluğuna imrene imrene arkadaş kedisi severiz zaman zaman ...


Bir kaç parça yenilik ile mutlu oluruz yaa hiç bir şey gözetmeden...


İşte hayat o, bu, şu değil.
Hayat sensin. Ta kendin.
Biraz bazen tepkini koymalı ve acıma duygunu gömmelisin.

İşte o zaman insanlarında sana acımadıklarını göreceksin!

(Kendime not; Bu postu ara ara açıp oku. Asla fazla fedakar ve güler yüzlü olma ;)))