28 Aralık 2014 Pazar

ÇEKİLİŞ VAR!..

Uzun zamandir hazirlandigim planimin adimini nihayet attim. Her bir detayi icime sinsin istedim. Renk, is, emek hepsini ozendim. Ve ortaya boyle bir sey cikti Bundan sonra sira sizde her biriniz ozel olarak cekilisime davetlisiniz Fotografta gormus oldugunuz minik #carpıişi pembe ve mint renklerde ormus oldugum #bunting ve kendi uretimim#seramikboyama #caytabaklari hediye. Yapmaniz gereken ilk olarak profilimi takibe almaniz sonra fotografimi profilinizde #pembecekilis etiketi ile paylasmaniz ve bu fotografin altina katiliminizin haberini birakmaniz iste bu kadar hadi bakalim kolay gelsin cekilisimiz 8 Ocakta sona erecektir





Bu haberi instagram da beni takip etmeyenler ve çekilişimden haberi olmayanlar için hazırladım 
Hadi bakalım sizde gelin 
Şansınız bol olsun 
;)



16 Aralık 2014 Salı

Oh mis mis :)))


Huzurlu akşamlar blog dostları
Geldim gene kafanızı ütülemeye :)

Bebekle hayat çok keyifli tag bana ait ama tabi arada zorlanmıyor da değilim
Benim gibi düzen ve temizlik konusunda hassas biri hem ev işi hem bebek hem hayat hem sosyal hayat olunca ancak yetişiyor.

Mesela uykusuz gecelere kitap erken başlanan sabahlara hobilerimi sığdırıp denge kurmaya çalışıyorum.
Benim gibi hem üretmeyi, yeni şeyler denemeyi, kitap okumayı, el işleri yapmayı, farklı tarifler denemeyi seviyorsanız uyku konusunda ciddi feragat etmeniz lazım.

İşte uykusuz bir gece, erken başlanan bir gün, hasta bir bebek sonrası yaptığım pratik ama lezzetli akşam yemeğim.


Düdüklü tencerede yavaş yavaş uzun uzun haşladığım etleri salçalayıp fırında kızarttım.
Yanına patates kızartıp birlikte dürüm yaptım.


Yanına ayran birde salatalık, domates
:)
ohhh mis mis


Haydi bakalım kaçtım ben hasta bebeyi uyutmam lazım
:)
Sevgiler








12 Aralık 2014 Cuma

Davet var! :)


Merhabalar sevgili blog dostları 
2 haftadır o kadar çok gezdim ki sonunda yorgunluktan hasta olup yataklara düştüm 
:)

O yüzden bol bol gezme, masa, sunum 
ve hasta olup yattığım yerden okuduğum kitapların postlarını göreceksiniz.

Bu postun masaları benden.
Ee hep gezmek olmaz ağırlamak da lazım.


Patates salatası, Tuzlu simit, el açması börek ve simit.

Islak kek, Makarna salatası uzakta kalmış ise midye böreği

Sütlü irmik tatlısı ise en son geldi masaya
:)

8 Aralık 2014 Pazartesi

Yine Üreten BEN!..


Dinlenme modum bu benim.
Üretmek...
Üretirken dinleniyorum...
Yorulunca oturup bir şeyler üretirsem dinlenip huzur buluyorum.
İşte bu hafta ürettiklerim
:)


Huzur dolu pazarlar Kalp ornegi @smilenaworld dan. Hem ip bilgisi hem ornek verdigi icin sevgilerimi yolluyorum



Bence bu kaktus beni sevmedi oyle ince uzuyor dal filan vermedi



Uykusuz bir geceyi daha ureterek gecirdim daha once kirmizi mum ve tullerle susledigim kafesi simdi pembe olarak yenileyip prensesin odasinda degerlendirdim Kafes @pudrapembe den yastiklar ise #irfanhome ve #englishhome



Pazar aksami keyfi Yeni hafta icin bol bol enerji 

3 Aralık 2014 Çarşamba

Vakit Huzur Bulma Vakti...


Sevgili okuyucu 
En sevdiğim şeydir temizliği bitirip, bütün işleri düzenleyip, oturup keyif yapmak.
Bu aralar her uykusuz gece yada her sabahın en köründe yeni işler üretiyorum.


Prensesi de uyutunca ohhh bir rahatladım hemen çayımı demledim çikolatalarımı aldım hoppp hobisel faaliyetlere başladım.




Minik minik ponponlar yaptım önce
Öyle bakınca mutlu olmak için. Mesela kızıma çorap aldım sadece sevdim diye.
Sadece puantiyeli sadece fiyonklu diye




Mesela pazartesi günü dip köşe girişince temizliğe bir ufak arada hemen kek attım fırına.
İşler bitirince kaptım kahvemi, kekimi prensesle hem kitap okuyalım hemde kek yiyelim diye
:)




Mesela kar çekti canım.
Şöyle en beyazından lapa lapa.
Hemen aldım elime kutumdan bir beyaz ip kar gibi beyaz,temiz.
Bir kaç kar tanesi ördüm yavaş yavaş.

Oturdum sonra keyifle huzurla çayımı yudumladım.

Her güzel anın tadını çıkarmak, her vakitten tat almak dileği ile....




28 Kasım 2014 Cuma

Sessiz Fırtına-Laura Landon (Etkileyici)


Huzurlu günler blog dostları.
Ayın sonuna kadar okumak için niyetlendiğim kitapları nihayet bitirdim.
Ayda 10 kitap okuduğum günler geride kalmış olsa da en azında 3-5 kitap okumaya çalışıyorum.




İlk önce okumaya başlar başlamaz beni saran, alıp götüren, elimden bırakmak istemediğim ve bittiği için biraz yalnızlık çektiğim 'Sessiz İntikam' adlı şu güzel kitaptan bahsedeyim.




Aspendos yayın evinden çıkan Laura Landon'a ait bu kışkırtıcı, sakin, deli dolu roman sayesinde evinize baş ucunuza leydiler, kontlar, Dükler konuk edeceksiniz.


Kabarık elbiseleriniz ile balo salonlarında gezinirken entrikanın, aşkın, tutkunun, mutluluğun ve başarının içinde kaybolacaksınız.




İlgi çekici konusu,
sürükleyici anlatım tarzı,
gerçekçi karakterleri,
ve
seviyeli sahneleri ile güzel bir tarihi roman.




Bilindik İngiliz kitapları gibi görünse de okurken tam olarak öyle olmadığını anlıyorsunuz.
Okudukça ortaya çıkan sırlar sizi çok şaşırtıyor 
ve kitaba bütünü ile bağlıyor.
Benden bu kadar artık gerisi sizin hayallerinize ve beklentilerinize kalıyor.
İyi keyifli okumalar.
:)





ARKA KAPAK
Leydi Jessica Stanton altı gün içinde yirmi beş yaşına girip kendisini, İngiltere'nin en zengin kadınlarından biri hâline getirecek kadar yüklü bir mirasın sahibi olacaktı. Bu gerçekleştiğinde de üvey kardeşi Colin, özgürlüğüyle birlikte tüm her şeyine el koymak için Jessica'ya saldıracaktı. Tek bir çözüm vardı: kendisine Colin'in karşısında durabilecek kadar güçlü bir eş bulmak. Fakat onu koruyabilecek birisini bulabilse bile, hangi adam sırrını öğrendikten sonra onunla evlenirdi ki?

Northcote Kontu Simon Warland'ın iflasın eşiğine gelmiş olmasının yanı sıra, tüm Londra'da, müsrif babasının zamansız ölümünde bir parmağı olduğuna dair dedikodular da devam ediyordu. Artık onu her şeyini kaybetmekten koruyacak bir kadın bulmaya mecburdu. Fakat hangi kadın bir cinayet zanlısıyla evlenmek isterdi ki?

Tamamen mecburiyetten bir araya gelen Jessica ve Simon evliliklerinin anlaşmalı bir evlilik olduğu konusunda uzlaşırlar. Fakat Simon'un kendisiyle evlenmesinin ardında yatan gerçeği öğrendiğinde, Jessica'nın kalbini hiçbir yasal evrak koruyamayacaktır, çünkü Jessica tüm çabalarına rağmen kocasına âşık olmuştur. Oysa aşk, belki de ikisinin de en çok ihtiyaç duyduğu şey olmasına rağmen, ikisinin de istediği en son şeydir.


Post yazma modu;
:)







22 Kasım 2014 Cumartesi

Dilek Kartlarım-Happy Weekend


Happy Weekend
 

Hepimize mutlu, huzurlu, güzel bir hafta sonu diliyorum.

Hafta sonu gelince koşturmadan tüm planlarımızı gerçekleştirelim,
salaş salaş giyinip, 
yavaş yavaş yürüyelim.

Bol bol uyuyup, 
mahmurluğu atmak için çok çok kahve içelim.

Hep mutlu, huzurlu olalım...


P.S.:Fotoğrafta görmüş olduğunuz kitapları ayın 15'inde niyetlenip ayın sonuna kadar bitirmeyi hedefledim. Ayrıntılar düşünceler ve kitapların akışları ile ilgili bilgilerde gelecek.
:D

17 Kasım 2014 Pazartesi

Pembe'de Bu hafta ;)


Cümleten huzurlu haftalar!
Pembe anne, Pembe kız olarak hafta hafta neler yapmışız,
sıcak sıcak instagramda yayımladığım anlık fotoğrafları bundan sonra her hafta pazartesi blogumda paylaşacağım.

İnstagram kullanmayanlar varsa diye, ufak bir kolaylık niyetine
:)


Biz bugun ana-kiz basbasa pazar gezmesi yaptik. Uzun bi yuruyus sonrasi avmde dinlendik. Bu arada foto diyetten once son cikis verilmesi gereken 3 kilo sonra gelsin 36 beden yeni ciciler. Her seferinde kokusuna aldanip yemeye basladigim ve bak yine bu sacma besinleri yiyorum gordun mu? Bir daha almicam diye kendime soz verdigim yiyecek olan hamburger menu. Yine yedim ve doymadim


Gune kahve ile baslamak, islere baslamadan once kahve icmek, bir yandan is yaparken bir elinde kahve bardagi gezdirmek, isleri bitince yorgunluk kahvesi icmek, okurken icmek, izlerken icmek, gezerken icmek  kahve kahve kahve... Ve final kahvesiz ayilamamak. Bu bunye iyice dengeyi sasirdi


Biz bugun odamizi sicacik yapip bir tarafa kuvetimizi bir tarafa da cekim arka planimizi hazirladik. Ilk once kuculen kiyafetlerimizle son kez fotograflar cekinip sonra kuvette oynadik


Bugunku misafirlerimi de ugurladim Evimin duzeninide oturttuguma gore artik dinlenebilirim. Daha da kalkmam


Hastaneye diye cikip pazara gitmek, pazara girmisken birde avmye ugramak Watsons kartta puan birikmiste hadi bos durmasin dedim


Gune elma ile baslamak bir bardak kahvenin verdigi enerjiden daha fazla enerji versede kahveye hayir diyemeyenlere Gunaydin 


Kasim ayi icin niyetlendigim bu kitaplari ayin sonuna kadar bitirmeye calisicam. 1 ayda 6-8 kitap bitirdigim gunler geride kaldi ama olsun bi gun gelicek eski performansima donucegim Birde fotografta gormus oldugunuz #bunting uzun zamandir yapmak istedigim bir calismaydi. Sevgili @meliketuran 'in profilinde gormus ve pek begenmistim. Evde bekleyen iplerimi hemen degerlendirmek istedim. Tam en yakin cekimi ararken #bunting in aslinda @merys_mom hanimin el emegi oldugunu ogrendim ve hopp hemen bir aksamda yapi verdim Emege saygimdan yakindan paylasmiyorum. Yapmak isteyen arkadaslarimi @merys_mom hanimin profiline gonderiyorum


Pazar bebesi Geyikli tayt modaysa demek ki



Yani işte böyle böyle
:)







14 Kasım 2014 Cuma

Hafta Sonuna 1 kala! ;)


Hafta sonuna saatler kala mutlu bir 
Merhaba!

Haftanın son günü bende bir telaş oluyor.
Herşeyi hafta sonuna sığdırmaya, yapmak istediğim işlerimi, hobilerimi listelemeye,
gidilecek yerlere vakit ayırmaya çalışmaktan yoruluyorum bazen.

Pazartesi olunca Ohh bu hafta sonu dolu dolu geçti demem lazım.
Yoksa üzülürüm, kırılırım.
Bak yine yetişmedi diye söylenir dururum.

Bu ayı misafir ayı ilan ettim demiştim bir önceki postta.
Bundan sonraki 15 günüde kendime ayırmayı düşünüyorum.
İnşallah başarılı olurum :)



Şimdi geleyim ilk fotoğrafa evdeki meyveleri değerlendirme amacıyla bir kek çırptım.
Elma, kırmızı erik gibi meyveleri dilimleyip borcamın dibine sıraladım üstüne karışımı döküp fırına verdim.
Pek bir lezzetli oldu
:)
Tavsiye ederim.



Birde bu ay pek bir yedim.
Canım ne isterse yaptım.
Ama artık dur dedim 3 kilo fazlam var vermeye niyet ettim sonra 36 beden halime geri dönmüş olucağım.
Bir kaç parça yeni giyiside alırım o zaman dimi?
:)
Kendime yaptığım krep'ime şirinem arkadaşlık ediyor...



Bu da bir film tepsisi.
Daha doğrusu tepsi hazır bir şekilde bir filmin seçilmesini bekliyor
:( 



Bir başka film tepsisi daha ama bu sefer film belli
:)
Film postları da sırada merak etmeyin.
Dedim ya bu ayın kalan günlerini kendime hobilerime yapılacak listemi eksiltmeye ayırdım diye.
Hah işte bol bol post gelecek :)







11 Kasım 2014 Salı

Misafir gelmiş hoşgelmiş!


Merhaba pek sevgili blog dostları
Hayırlı, Huzurlu akşamlar hepimize
:)
Ben bu ayı misafir ağırlama ayı olarak ilan ettim ve gerçekleştirdim
;)
Artık bebekle ne kadar yapabilirsem o kadar...



İlk olarak bugünkü masamdan başlamak istiyorum.
Simit, Börek, Makarna salatası, İrmik Pudingi.



Bu da yakın arkadaşımla bir ikindi çayı.
Pratikten bir makarna salatası ve arkadaşımın getirdiği simitler.
Biz sık sık buluşan ve koca bir çanak en çok istediğimiz yiyeceği hazırlayıp oturup deli gibi yiyen iki çılgın arkadaşız :)
Bu masada öyle bir günden işte.



Yine başka bir bebek görmeye gelen grubun masası.
Kısır, Otlu börek, İrmik pudingi, Patates salatası, 
Ve instagram fenomenim 3 malzemeli kurabiye



Bir diğer masam ise doğum günü pastam ile renklendirdiğim arkadaş masam.
3 Kasım günü arakadaşlarım ile buluşup pasta kestim.
Her doğum günümde farklı konseptlerde parti yapardım artık büyüdüm :( 
Benden başka yapanda yok hadi dedim bu yıl böyle kutlayım.
Seneye düşünürüm
:)

Çeşit olarak üst fotoğrafta salataları görüyorsunuz.
Kısır ve Bol yeşillikli Sezar salata.


Yoğurtlu Damat bohçası ve Aşure ikram ettim.


Ve günün önemi :)

Frambuazlı pembe pastam
:D


Ve masayı denetleyen minik prensesim










8 Kasım 2014 Cumartesi

Dart Ödülü :)


Huzurlu mutlu akşamlar, Huzurlu mutlu hafta sonları
Eyy güzel insanlar.

Sevgili The Helleaven blog sahibesi beni bu güzel ödüle layık görmüş 
Pek bir mutluyum.
Bende hemen aldım, paylaştım.


Bende paylaşmak istediğim bir kaç güzel arkadaşımla paylaşıp ödülün şartlarını yerine getireyim.

Beni ödüllendiren blogun linkini yukarıda paylaştım.
Bu birinci şarttı.

İkinci şart olarak ta ödülün fotoğrafını paylaştığıma göre
son şart olan ödüllendirme kısmına geçeyim 
:D








Bu arada bu güzel ödüle layık gördüğü için the helleaven blogunun sahibesine sonsuz teşekkürlerimi arz ederim
:D

5 Kasım 2014 Çarşamba

Beklenen kış pek bi aheste geliyor!


Merhaba Sevgili okuyucu :)

Dört gözle kışı beklerken güneş tekrar gülüverdi.
Ama mutluyuz yinede değil mi?
Hele böyle çok sıcak olmayan güneşi pek seviyoruz.

Bir kaç  gündür var olan güneş ancak evlerimizi ısıtıyor oda bazen
Dışarıda pek bi etkisiz ama yine nefes alacak kadar parka çıkabiliyorsak
şanslıyız.

Bebekle kışı nasıl geçireceğim bakalım!
:)


Bu kış pastel tonların sıcaklığı ve fiyonk detayların sevimliliği var.
Bende akıma uymaya çalışıyorum.

Kazak çok pratik geldi bana sadece omuz dikişi yok.
Kendiniz örerseniz o kısmı dikmeden bu detayı vermek mümkün.
Yada dolabınızda olan bir kazağın omuz kısmındaki dikişi sökmeniz yeterli :)


Bu ince pembe patikler beni benden aldı.
Benim gibi evde bile kendiniz için süslenen biriyseniz bu patikler tam bizlik.
Hem ayaklarımız üşümez hem her daim şık olabiliriz.


Hah gelelim renklerin akımına 
.Bu sene pastel tonların popüler olması nedeni ile pembeler, mintler, turkuazlar hep en önde.
Bu çorabın ise en tatlı tarafı o incecik krem danteli.
Havasını değiştirip birde şıklık katmış.
Dantel kısmını ve rengini ön planda tutarak kombinleyip gayet şık olabilirsiniz.


Kış geldi mi tozluklar üst çekmecelere çıkar bende.
Pek bi sever pek bi ısınırım onlar sayesinde.
Her ne kadar delikli olsa da bence bu tozluklar da pek sıcak tutar insanı.
Bir kahve bir kitap kapıp köşeye kurulmak için pek bir ideal.


Gelelim kışın en soğuklar olana kadar pek bir nazlanarak kullandığım eldivenlere.
Ellerimizi kullanma açısından pek rahat olmadığından mıdır nedir kar yağmazsa kullanmazdım.
Ama artık devir değişti.
Şimdi havalar soğur soğumaz takıyorum fotoğraftaki gibi parmak kısmı olmayan eldivenleri.
Hem ellerim üşümüyor, hem kullanımı rahat hemde daha estetik gözüküyor.
Bu modeli de pek bir beğendim eminim hamarat takipçilerim örneği bir kenara kaydetmiştir. 
:)


Eh kış geldi, geliyor derken iki ayı geçiverdik bile.
Bir koşturma bir yoğunluk hayat akıyor gidiyor.

Tüm vakitlerimizin, dostlarımızın, hayatımızın kıymetini bilmek dileği ile...





22 Ekim 2014 Çarşamba

Beyaz Gardenya-Belinda Alexandra (Bir solukta)


Huzurlu günler :)

Benim minik prensesi bilenler var birde sizler bilin istedim.
Hanımefendi tam bir anne delisi. Hep anneyle gezsin, anneyi ısırsın, anneyle uyusun filan.
Prematüre doğumlarda anneye düşkünlük daha çok oluyormuş sanırım bununda etkisi var.

Durum böyle olunca gece uykumuza yatakta geçemiyoruz.
Anne koynu ne güne duruyor.
:)

Ehh ne yapayım bende ortama uyum sağlıyorum.
Prenses kucakta kitap elde gecelere başlıyorum.




Beyaz Gardenya-Belinda Alexandra

"Anya, sen beyaz bir gardenyasın. Çok güzel ve saf..."
Büyüleyici bir öykü...

Rus devriminin ardından Beyaz Rus aileleri için bir sığınak yeri haline gelen Çin'in Harbin Bölgesi...

Eşini kaybettikten sonra kızı ile birlikte kendi küçük dünyasını kuran Alina...

Ve annesinin vermek zorunda kaldığı bir karar sonucu hayatı tamamen değişecek olan Anya...

İkinci Dünya Savaşı sonlarında patlak veren Japonya-Çin Savaşı'nın ortasında kalan anne-kız için artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır... Birçok karakterin eşliğinde, Şanghay'dan Rusya'ya, Pasifik Okyanusu ortasındaki ıssız bir adadan Avustralya'ya uzanan, zengin olay ve tarih örgüsüyle ilgi uyandıran bu kitap; aşk, özlem ve bağışlamak üzerine kurulu bir masal gibi...

Beyaz Gardenya, yeni bir efsanenin doğuşunu müjdeliyor!

"Tek kelimeyle büyüleyici!"
-Daily Telegraph-

"Tutkulu ve çok etkileyici bir aile hikâyesi..."
-Australian Women's Weekly-

"Kesinlikle elinizden bırakamayacaksınız!"
-NW-

"Belinda Alexandra, anneler ve kızları arasında ömür boyu varlığını koruyan o bağı, öylesine güçlü anlatmış ki..."
-Paullina Simons-




Kitabın arka kapağında yazanlar ilgi çekmeye yetmiş olsa da asıl okuyunca anladım ne kadar güçlü bir roman olduğunu. Büyüleyici, Tutkulu, Etkileyici hepsi okurken anlamsız kalıyor.

Okuduğum 
en iyi
en sıkı
en başarılı rus romanı.

Kitabın baş karakteri Anya ile yaşıyor, nefes alıyor, düşünüyorsunuz.
Oradan oraya sürüklenmesine rağmen kuşanmış olduğu güçlü zırhı karşısında güçleniyor,
Hüzünleri ile hüzünlenip, ağlıyorsunuz.

Yakın bir dostunuza diler gibi tüm güzel dileklerinizi bu zarif, güzel, güçlü Anya için diliyorsunuz.
Kitabı bitirirken 'Başardık' diyor ve bir hayal kahramanına nasıl bu kadar bağlanmış olabileceğiniz karşısında şaşırıyorsunuz.

İnanın bu kitap hakkında daha çok şey yazabilirim ama diğer okuyuculara da duygu bırakmak istiyorum.


Bir kitabı daha bitirmiş olmanın huzuru ama Anya'dan ayrıldığım için beni saran hüzünlerimi de alıp usulca çekiliyorum.



Diğer Kitap Yorumlarım İçin;