16 Temmuz 2012 Pazartesi

Çanakkale'ye doğru!..



Merhabalar Çok sevgili ruhumla bağlı olduğum dostlarım... 
Bulutlu, yağmurlu, serin bir İstanbul sabahından merhaba.
(Hep böyle devam etse yaz sonuna kadar hiç itirazım olmaz ama)


Geçen hafta Kastamonu yolculuğundan sizlere bahsetmiştim ki kendileri Bu yazımdalar!
Bu hafta sonu ise Çanakkale'ye uğurlandık.


Önce şöyle bir açıklama getirmek istiyorum.
"Gittikten sonra iyiki gelmişim dedirten tüm o kalabalık istediğim yerlere mekanlara girmemizi engelleyecek derece olan yoğun tüm insanlara,
Caddeler ve şehitlik önünde arabayı park etmek için yer bulamamamızı sağlayan farklı çeşit tüm plaka sahiplerine, en önemlisi her şehirden akın akın ziyarete gelmiş olan yerli turistlerime Teşekkürü bir borç biliyor ve hepsini ayrı ayrı selamlıyorum."

Bunca zaman neden gelmemişim dedirttiler bana.
O kadar çok yerli turist vardı ki anlatamam size.
Sadece iki kafile yabancı turist gördük.
İşte yaa benim milletim ne kadar mutluyum. :))

Şimdi ise gelelim yol ve Çanakkale anılarına.

Biraz yolluk hazırladık ilk mola yerinde güzel bir kahvaltı yaparız diye.

Kahvaltımızı Ereğli'de yaptık. Çokda güzel ve keyifli oldu.



Şimdi yol boyunca iki tarafımızı saran Ayçiçek tarlalarından bahsetmek istiyorum.
O kadar çoklardı ki yeri kitap bile okutmadılar bana :)



Yol boyunca sıra sıra dizilmiş küçük köylerin hepsi denize dalış mesafesinde yerleştirilmiş.
Bu durumdan en çok yararlananlar ise günübirlik tatilcilerimiz.
Tabi bizde dayanamayıp kırdık dümeni Güneyli köyüne



Biraz ıslandık bolca tuzlandık.






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder